26 Şubat 2008 Salı

MEDİNE ZİYARET YERLERİ -3





Medine hicaz Tren garı


Medine Tren garı hakkında çok şeyler yazmaya değer. Hicaz demiryolu denilen hattın son durağı. en son 1995 yılında ziyaret ettiğim bu yer gayet bakımsız harabe bir vaziyettteydi. İçerisine girip baktığım zaman yerlerde atılmış raylar eski vagonlar ve metrük vaziyette tren bakım binalarıni gördüğüm zaman duygulanmış ve çok hüz hüzünlenmiştim ama bu gün gördüğüm tablo beni mutlu etti çünkü gar restore edilmiş binalar yenilenmiş ve vagonlarda tamir edilmişti. Sorduğumda restorasyonu burada iş yapan müteahhitler tarafından yapıldığı söylendi. Fakat bu kadar büyük bir resterosyonu onların yapabileceği konusunda tereddütlerim var . Her kim yaptıysada Allah razı olsun diyorum. Çünkü böyle bir resterasyonu orananın yönetiminin yapacağınıda zannetmiyorum. Çünkü zaten islam tarihinin önemli eserlerini dahi yıkan ve hiç vefa duygusu sergilemeyen bu günkü sudi yönetimi Peygamber efendimizin bulunduğu ravza ve Kabenin bulunduğu mekkedeki haremi şerif haricindeki binalar ve eserlere sahip çıkmadığı gibi yıkmışlardır. Bu gün oraları ziyaret eden müslüman kardeşlerimiz, tarihten dokular bulacağın zanetmesinler. Çünkü oralar yok olmuş ve halada genişletme ve otel yapma adı altında tarihi evler ve yapılar malesef yıkılmata.

Ecdadımız Osmanlı, medineye ve mekkeye özel bir önem vermiş ve burada birçok köprü camii mescid yol yapmışlardır.Hatta hicaz demir yolu medine yakınlarına gelince terinin ray atlamısı sırasında oluşacak gürültüden, Rasulullahın manevi huzuru sesten rahatsız olmasın düşüncesiyle rayların altına keçe koymuşlar ve sesi asgariye indirmişlerdir.



Ama malesef bu gün o eserlerden çoğu yıkıma uğramış ve tahrip olmuştur. İnşallah bundan s onra hükümetlerimiz nezlinde girişimde bulunulurda kalan bir kaç tanesi restore edilerek yaşatılır.















Medine tren garının uzaktan görünüşü





Garın giriş kapısı

Ecdadımız yaptığı eserlere, bir kitabe ve tuğrasını koymayı ihmal etmezdi. Fakat bu gün görüyoruzki kitabe yeri boş muhtemelen yerinden çıkartılmış belkide üsstteki yuvarlak alandada tuğramız bulunmaktaydı fakat oda kıyımdan nasibini almış,


Tabi bu durumu görünce kızmakla üzülmek arasında bir duyguya kapıldımsada; Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllar ve tek partili dönemlerde bu tuğra ve tarihi osmanlı eserlerinin nasıl kıyıma uğradığını ve osmanlı tuğralarının tarihi eserlerin çoğunda nasıl



kazındığını hatırlayınca kendimizin tarihi eserlere yaptığı bu ihaneti başkalarınında yapması herhalde çok olmasa gerek diye düşündüm.















Tren bakım atölyeleri


googıl-arddan bulduğum bu resim garın restorasyondan önceki durumunu göstermekte,




restorasyondan sonra














o zamanki stimli trenlerin su ihtiyacı için su doldurma depoları





















Restore edilmiş trenler




yine Googıl-arttan bulduğum bu resim lokomotif ve vagonların o günkü perişan halini göstermekte,



restore edilmiş bir vagon,
















Tren istasyonu






























Mescidi SUKYA






Medine tren garı içinde yer alan bu mescid Rasullullah zamanında Bedir savaşına giderken bu kuyunun yanında bir süre konaklamış ve mekke'nin bereketli kılındığı gibi Medineninde Ashabına bereketli kılınması duasını burada yaptığından ötürü, Hz.Ömer .Ra. da yağmur duası için burayı tercih etmiştir. Daha sonraları bu yere hürmeten osmanlı tarz ında üç kubbeli bir küçük bir mescid yapılmıştır ve bu gün gar sınırları içinde kalmıştır.
Mescidi Sukya'nın gar sınırını çevreleyen duvar örülmeden önceki hali


Gar duvarları örülünce garın içinde kalmış,









Video










Mescid-i Amberiye
Tren garının hemen yanında yer alan bu mescid, Trenle yolculuk yapacakların namazlarını kılabilmeleri için yapılmış olup buram buram osmanlı kokmaktadır.





Hz.Bilali habeşi (Rcamii

Bilali Habeşi R.a. anısına yaptırılan mesciddir.














Video
















Hz. Osman (R.a) Camii

Hz Osman Ra.Evinin bulunduğu yere ithafen yapılan mesciddir. Hurma halinin hemen karşqısında yer almaktadır.




















Video







Mescid-i Gamame


Rasullullahın bayram namazlarını kıldırdığı ve bazende yağmur duası için kullanılan ve medineye gelen kafilelerin konakladığı menaha adlı bu yer musalla (Namazgah) haline getirildi.Rasullullahın bayram namazı ve yağmur duası yatığı zaman kendilerine burada bir bulutun gölgelemesi sebebiyle burada yapılan mescide bu ad verilmiştir




Sultan Abdülmecid tarafından yeniden inşaa edilen mescid 1990 yılında kapsamlı bir onarımdan geçmissede bu gün hala osmanlı mimari tarzına korumakttadır.










Video

















Mescid-i Hz.Ebubekir (R.A) Camii


Yine ayın musallada yer alan Hz.Ebubekir R.a. burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı almıştır.İlk Ömer bin.Abdülaziz tarafından inşaa edilen mescid Sultan ikinci mahmut tarafından yenilenmiş olup bu gün gayet bakımsız bir halde olması beni derinden üzdü. Kapısında osmanlı tuğrası ve kitabesinde osmanlıya ait yazıların olması beni o günlere götürdü. Fakat ne yazıkki
buraya ziyarete gelen turistler ve ne yazıkki kendini bilmez Türk hacıları, duvarlarına ve açığa çıkan tahtalarının üzerlerine ne anlama gelecekse kendilerinin memleket ve adlarını yazarak ayrı bir saygısızlıkta bulunmuşlar.Bizler tarihe ve ecdadımızın yaptığı eserlere sahip çıkıp korumazsak, bu gün dahi osmanlıya hepsi olmasada bazıları dostça hisler beslememekte ve bunu eserlerine sahip çıkmamakla gösteriyorlar .









Buradan yetkililer sesimi duyarmı bilmem ama bu camiyi restore edip hem tarihimize sahip çıkmış olur ve hemde Türk hacılarına karşı burada devletlerinin olduğuunu ve eserlerine sahip çıktığını gösterebilirler.

















Osmanlı duğra ve kitabesi






Video













Hz.Ali (R.A)Camii
Hz. Ali R.a Medine musallasında namaz kıldırdığı yere ithafen yapılyan mesciddir.İlk defa Ömer b.Abdülaziz tarafından yapılmış olup 1990'da eski tarzına benzer bir şekilde yeniden inşaa edilmiştir.























Video



11 Şubat 2008 Pazartesi

ZİYARET YERLERİ 2









MESCİD-i KUBA


Adını burada bulunan bir kuyudan alan bu mescid, kuyuları ve hurma bahçeleri ile meşhur bir alanda kurulmuştur.Kuba Medine yakınlarında bir köydü.Rasulullah Hicretin 10 günü medine yakınlarına gelince, burada sahabeden Külsum b.Hidm'min evinlde misafir kalmış ve sohbetlerinede Sa'd b.Heyseme'nin evinde yapmış ve kısa bir süre kaldığı Kuba'da kendisininde bizzat çalıştığı ilk Mescid olan Kuba mescidini yapmıştır.



Kuba mescidinde namaz kılmayı umreye eşdeğer kılan hhadisi şerifleri mevcuttur.


- Kuba mescidinde kılınan bir vakit namaz bir umre yapmak gibidir.

ve kuranda tevbe suresi 107'inci ayette geçen bu mescid ve temizlenenlerde kubalılar olduğu belirtilmektedir.


_Ta ilk günden takva üzere kurulan mescid elbette içinde namaz kılmana daha uygundur.Orada temizlenmeyi seven kimseler vardır Allah temizlenenleri sever.


Peygamberimiz zamanında Hic.623 yılında mescid yeniden yapılmış olup 1985 yılındaki mescidin genişletilmesi çalışmalarında Kuba mescidine dahil edilmiş.






KUBA MESCİDİNİN AVLUDAN GÖRÜNÜŞÜ (VİDEO)



KUBA MESCİDİNİN İÇİNDEN GÖRÜNTÜLER (Video)





MESCİD-i CUM'A






Rasulüllahın Hicret sırasında Mekkeden gelen Muhacirleri beklemek üzere kubada bir süre kalmış ve 24 Eylül 622 cuma günü Medineye (o zamanki ismi Yesrip) hareket etmiş ve cuma vaktinin girmesi üzerine Ranuna vadisinde cuma namazını kılldığı bu yere onun hatırasına yapılan mesciddir.














MESCİD-i KIBLETEYN (iki kıbleli camii )


Mescidi nebeviye 5 km. uzaklıktaki bu camii müslümanların mekkede olduğu gibi ve medinedede kudüste Mescidi Asaya yönelerek namazlarını kılıyorlardı. Medineye hicretin onaltıncı ayında selemeoğulları mescidinde sahabeleri ile öğle namazı kılıyorken namazın ikinci rekatı tamamlandığında Kıblenin mescidi haram (mekke) olması yönündeki gelen ayeti kerime uyarınca yüzlerini ters yöne çevirip namazı öyle tamamladılar. Öğle namazının iki rekatı mescidi aksaya diğer iki rekatıda mescidi harama doğru kılınmış olduğundan iki kıbleli mescid diye anılmaktadır.

Diğer mescidlerdede olduğu şekilde çeşitli zamanlarda genişletilmiş ve bu günkü halini almıştır



















MESCİD-i SEBA (yedi mescidler)


Hendek savaşının geçtiği yer olan ve Mescidi feth diye anılan 7 küçük mescidden oluşan mescidler, Mescidi Feth, Mescidi Selmanı Farisi, Mescidi Ali b.Ebu Talip, Mescidi Ebubekir Sıddık,Mescidi Ömer b.Hattap, Mescidi Sa'd b.Muaz adlarındadır.


Bunlardan Feth Mescidi Rasülullahın Hendek savaşında karargah kurduuğu ve dua ettiği yere hürmeten yapılan mescid olup, diğer mescidler hendek savaşında namazgah olarak kullanılan yerlere hürmeten yapılan mescidlerdir.
1987 ve 1995 yıllarında ziyaret ettiğim bu mescidler, Mescidi Feth, MescidiSelmanı Farisi, ve Mescidi Ömer bin Hattap dışındaki dört mescid yıkılarak bunların bulunduğu alana yeni bir cami inşa edilmiştir.



Feth Mescidi




Ömer bin Hattap mescidi


Yıkılan dört mescidin yerine yapılan yeni camii henüz ibadete açık değildi.

4 Şubat 2008 Pazartesi

MEDİNE ZİYARET YERLERİ

UHUD DAĞI (CEBEL-İ UHUD)


(UHUD SAVAŞI)

Uhud dağı Mescid-i Nebeviye yaklaşık beş km. uzaklığında bir dağdır. yaklaşık 110 m. yüksekliğindeki bu dağın eteklerinde İslam tarihinin önemli savaşlarından biri olan uhud savaşı vuku bulmuştur.
Bedir şavaşında ağır bir yenilgiye uğrayan kureyşliler gerek intikam ve gerekse müslümanların Suriye ve Mısır ticaret yolunu kotrol altında tutumaları sebebiyle topladıkları 3000 kişilik bir orduyla bedir şavaşından bir yıl sonra medineye yürüdüler. Rasulullah, bedirin kin ve nefretiyle dolu galayan halindeki kureyş ordusu ile medine dışında savaşmak istememesine rağmen, Bedir savaşına katılmamış olan bazı gençler ve ashaptan bazılarının ısrarı üzerine 700 sahabi ile kareyş ordusunu karşılamak üzere Uhud dağı eteklerine geldi. Rasululllah Ordunun arka tarafını emniyete almak için stratejik önem taşıyan Ayneyn tepesi denilen bizlerinde okçular tepesi diye bildiğimiz yere 50 adetokçu yerleştirmiş ve kendisinden talimat gelmediği sürece yerlerinden ayrılmamalarını, Bizim yenildiğimizi görseniz dahi yardıma gelmeyin diye emretmişti.;
Müslüman ordusu başlangıçta üstünlüksağladılarsada ayneyn tepesindeki okçuların savaş kazanıldı düşüncesiyle Rasülullah'tan emir gelmeden burayı terketmesi üzerine, o zaman müşrik olan Halit BinVelid (ra.) Komutasındaki müşrik ordusu arkadan saldırarak savaşın seyrini değiştirdiler. İki ateş arasında kalan müslüman ordsu uhud dağı eteklerine çekilirken, müşrik

ordusuda Ebü Süfyan'ın etrafında toplandılar. Böylece savaşın tam sonucu belli olmadan iki ordu birinden ayrılmış ve müşrik ordusuda birdaha daha saldırma cesareti gösterememiş ve savaş sona ermişti.
Uhud savaşında hiç bir Mü'min ve Müslümanın unutmaması gereken ders ve hikmetler vardır. Uhud şehidlrinin tamamına yakını ensardandı.(Medineli) Uhudda Şehidlerin seyyidi Hz.Hamza, Rasülullahın hatırası, Onlarca sahabenin şehadet mertebesine ulaştığısavaş sahnesi vardır, Orada Okçular tepesinde Abdullah b.Cubeyr (Ra.) komutasındaki, Rasulullahın emrine uyarak tepeyi terketmeyen az sayıdaki okçuyla, şehid olacağınnı bilerek destansı savunması vardır. Uhud Bedir savaşı gibi değildi.Bedirde müşrikler putları adına savaşmışlardı . Uhudda ise bedirde kırılan onurlarının tamiri savaşmışlardı.
Bedir müslüman ordusu az sayıda olduğu halde,savaşın Allah'ın inayeti ve tevekküllerinin sayesinde olduğu inancı vardır. Uhudda ise; peygemberin sözüne muhalafetin nelere mal olduğu, Tarih boyunca unutulmayacak olan okçuların yaptıkları vardır.(Diy.Yay.Yararlanılmıştır.)


İşte Uhud savaşı. Sahabe ve günümüz müslümanları olan bizler için büyük bir imtihanve derstir. Rasulullah'ın bu savaşta yaralanması ve mübarek dişinin kırşması, Hz. Peygamberin amcası Hz.Hamza'nın şehid edilmekle kalmayıp vücudunun parçalanması, kulaklarının kesilmesi ve kalbinin çıkarılması, Mekkede zengin bir aileni çocuğu olan ve Rasülullah tarafıdan medineye muallaim (öğretmen) olarak gönderilen Musap-b in Umeyr orada şehid olduktan sonra cenezesini örtecek bir örtünün dahi bulunmaması uhudun acı hatıralarındandı.
Oraları bu duygu ve düşünceler ile gezerken tarih yeniden gözlerimizde canlanıyor ve gözlerimiz yaşarıyor, İşte karşımızda Raslullah'ı ve sahabeyi muhafaza eden uhud dağı, İşte Abdullah bin Cubeyr komutasındaki Rasulullahın emrini dinleyen bir kaç okçu sahabe-i kram,
İşte hz. Hamza ve onunla şehadet mertebesine erişen sahabeden Abdullah b.Çaş, Musab b.Umeyr,Hanzala b.Ebi Emir, Enens b.Nadr Ra.'nın da aralarında bulunduğu 70 Şehid Sahabe. Onların manevi huzurundayız. Ve bizim selamımıza cevap verdiklerini biliyoruz. Zira Rasülullah bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor;

-Allahım kulun ve Rasülün onların şehid olduklarınşahitlik eder, Onlarda kıyamet gününe kadar kim kendilerini ziyaret eder ve selam verirse kendisine mukabelede (selamını alırlar) bulunurlar.
-Uhud öyle bir dağdırki, o bizi sever bizde onu severiz.





Uhud dağı ve şehidliğin uzaktan görünüşü






Hz.Hamza Ra.Kabri şerifi. Diğerşehid olan sahabe-i ikramın bulunduğu yerlere açıklayıcı işaretler konuldu ve bazılarının üzerlerine kubbeler yapılmışssada günümüzdebu yapılar ın bulunmadığı şehitlik boş bir alan olarak ziyaret edilmektedir.









Okçular tepesi,






Okçular tepesini ziyaret eden kafileler
Şehidlik
Savaşın geçtiğiyerleri gösteren kroki (Di.Yay.alınmıştır.)
Müslüman ordusunsun çekildiği uhud dağındaki aralık





Hz. Hamza Ra kabri şerifi




Şehidliği ziyarete gelen Mslüman kardeşlerimiz.