MEKKE güzel şehir,
Onu güzel kılan ne havası,ne yerleşim konumu nede coğrafi şartları;
Aslında yerleşim bakımından etrafı dağlarla çevrili bir vadide olması ve her zaman geçmiş tarihindede olduğu gibi yağışlar sonrası sellere maruz kalması, sıcak iklimi ve Çöl karakterli çorak toprağının tarıma verişli olmadığı,dolayısı ile insanoğlunun hayatını sürdürebilmesi için tüm olumsuz şartlarının olmasına rağmen merkezinde kabenin olması arap yarımadasının en önemli merkezlerinden biri olmasına vesile olmuştur.
Kabeyi barıdırması dolayısı ile kutsal belde olarak kabul edilmiş ve bundan dolayı el-beledül emin, Mead, Kadise, Makdese, Berre, Salah, El-Beledül haram ve en çok kullanılan Harem-i Şerrif gibi ismlerle anılmasına sebeb olmuştur.
Adem aleyhisselam Havva validemizle dünyada buluştuklarında cennetteki gibi Allah cc. nurunun etrafında tavaf etme dualarını Allah cc. kabul etmiş ve nurunun bu günkü kabenin bulunduğu yere tecelli etmesiyle ilk tavaf Hz.Adem As. ve Havva validemiz tarfından yapılmış Hz.İbrahim ve ailesinin buraya gelmesi ve Hacer validemiz ve oğlu İsmail'i Allah cc. emriyle buraya bırakarak şu duayı etmiştir.
-Ey rabbimiz! ben soyumdan bir kısmını ekilebilir toprağı olmayan bir vadiye, senin kutsal evinin yanına yerleştirdimki namazı dosdoğru kılabilsinler. Öyleyse insanlardan bir kısmının gönlünü onlara meylettir, Kendilerine verimli ve bereketli rızıklar bahşetki sana şükretsinler. (ibrahim 14/37). Hz. İbrahim As. bu duası kabul omuş mekke tarihi boyunca her şeyi dışarıdan geldiği halde dünya nimetlerinin en bol olduğu yerlerin başında gelmektedir.
Mekkede Hacer validemizin izniyle yerleşen Cürhümlüler daha sonraları tevhid iniancından sapmışlar arim selinden sonra Huzaa ve kinane kabileleri şehre saldırarak cürhümlüleri yenilgiye uğratıp Mekke üzerinde hakimiyet kurmuşlardır ve şehre putperestliği yaygınlaştırmışlardır. M.V yüzyılda peygamber efendimizin baba tarafından dördüncü dedesi olan Kusab b.Kilap mekkeye hakim olarak kabenin yönetimi kureyşe geçmiştir. ( Mekke ve kabe hakkında vermiş olduğumuz bu kısa bilgi Diy.Yayınlarından alınmış olup daha geniş bilgi için bu konudaki dini yayınlara bakılabilir.)
Daha önce ilk 1987 yılında ziyaret ettiğim bu güzel şehir o zamandan buyana daha önceleride olduğu gibi bir çok kereler çevre düzenlemeleri yapılmış olup bu gün halada devam etmektedir. Bu düzenlemelerden bir kısmı olumlu olduğu ve gerekli olduğu gibi maalesef bir kısmı tamamen dünyevi safahat ve ticari düşüncelerle yapılmış müdheleler olarak görüyor buradan sudi yönetimini kınıyorum. Çünkü bu mukaddes beldelerin yalnız bir islam ülkesinin malı olmadığını
tüm islam aleminin ortak değeri olduğunu bu anlamda mekke ve medine'nin müslüman ülkelerin oluşturduğu ortak bir heyet tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum.
1987 yılında Bilali habeşi Ra. ilk ezanı okuduğu Ebu kubeys tepesine yapılan kıralın sarayını ve yine Ecyad kalesi tarafına yapılan Zem Zem tavır gibi ikiz kullelerin mekkenin ve Kabemizin kalbine saplanan birer hançer olarak görüyor, suudi yönetiminin tüm islam aleminin tepkisini çeken bu yapıların gereğinin yapılarak kabe ve mekkenin tarihine yakışacak şekilde yapılmasını temenni ediyor bu tür yapıların kabenin uzağına yapılmasını kabemizin azametinin korunmasını
diliyorum. (ecdadımız Osmanlı kabe etrafına yaptığı gölgelikleri (revakları) kabeye hürmeten ondan yüksek yapmamıştır.)
Bu alttaki resim 1980'li yıllara aid. internetten aldığım bu beş resimde kabenin eski hali ve görünen düz hat şeklindeki yer Safa ve Merve tepelerinin olduğu say mahalli. Say mahallinin solundaki yer safa tepesi olup hemen yanında ise ubu kubeys tepesi ve onun üzerine yapılan o yıllardaki inşaa halindeki kralın saryı. Biraz ötesinde ise bu gün yerinde zem-zem tavır denilen beton ucubesi iki otel kullesi bulunan ecyad kalesi görülüyor. Safa ve merve tepelerinin bulunduğu mahal o günler araç trafiğine açık olup, onun tam arka tarafına yapılan kabenin genişletilen kısmı o zamanlar daha yoktu., say mallinin sağındaki yer ise merve tepesidir, Mekke ve kabeyi yğış sonrasında sular altında görüyorsunuz bu gün alt yapı tamamlandığı için bu gibi durumlarla karışalılmamakta.(Mekkeyi o yıllarda aslına en yakın şeklinde gördüğüm için kendimi şanslı hissediyorum Allah'a hamdolsun.)
kabenin kesit planı,
Onu güzel kılan ne havası,ne yerleşim konumu nede coğrafi şartları;
Aslında yerleşim bakımından etrafı dağlarla çevrili bir vadide olması ve her zaman geçmiş tarihindede olduğu gibi yağışlar sonrası sellere maruz kalması, sıcak iklimi ve Çöl karakterli çorak toprağının tarıma verişli olmadığı,dolayısı ile insanoğlunun hayatını sürdürebilmesi için tüm olumsuz şartlarının olmasına rağmen merkezinde kabenin olması arap yarımadasının en önemli merkezlerinden biri olmasına vesile olmuştur.
Kabeyi barıdırması dolayısı ile kutsal belde olarak kabul edilmiş ve bundan dolayı el-beledül emin, Mead, Kadise, Makdese, Berre, Salah, El-Beledül haram ve en çok kullanılan Harem-i Şerrif gibi ismlerle anılmasına sebeb olmuştur.
Adem aleyhisselam Havva validemizle dünyada buluştuklarında cennetteki gibi Allah cc. nurunun etrafında tavaf etme dualarını Allah cc. kabul etmiş ve nurunun bu günkü kabenin bulunduğu yere tecelli etmesiyle ilk tavaf Hz.Adem As. ve Havva validemiz tarfından yapılmış Hz.İbrahim ve ailesinin buraya gelmesi ve Hacer validemiz ve oğlu İsmail'i Allah cc. emriyle buraya bırakarak şu duayı etmiştir.
-Ey rabbimiz! ben soyumdan bir kısmını ekilebilir toprağı olmayan bir vadiye, senin kutsal evinin yanına yerleştirdimki namazı dosdoğru kılabilsinler. Öyleyse insanlardan bir kısmının gönlünü onlara meylettir, Kendilerine verimli ve bereketli rızıklar bahşetki sana şükretsinler. (ibrahim 14/37). Hz. İbrahim As. bu duası kabul omuş mekke tarihi boyunca her şeyi dışarıdan geldiği halde dünya nimetlerinin en bol olduğu yerlerin başında gelmektedir.
Mekkede Hacer validemizin izniyle yerleşen Cürhümlüler daha sonraları tevhid iniancından sapmışlar arim selinden sonra Huzaa ve kinane kabileleri şehre saldırarak cürhümlüleri yenilgiye uğratıp Mekke üzerinde hakimiyet kurmuşlardır ve şehre putperestliği yaygınlaştırmışlardır. M.V yüzyılda peygamber efendimizin baba tarafından dördüncü dedesi olan Kusab b.Kilap mekkeye hakim olarak kabenin yönetimi kureyşe geçmiştir. ( Mekke ve kabe hakkında vermiş olduğumuz bu kısa bilgi Diy.Yayınlarından alınmış olup daha geniş bilgi için bu konudaki dini yayınlara bakılabilir.)
Daha önce ilk 1987 yılında ziyaret ettiğim bu güzel şehir o zamandan buyana daha önceleride olduğu gibi bir çok kereler çevre düzenlemeleri yapılmış olup bu gün halada devam etmektedir. Bu düzenlemelerden bir kısmı olumlu olduğu ve gerekli olduğu gibi maalesef bir kısmı tamamen dünyevi safahat ve ticari düşüncelerle yapılmış müdheleler olarak görüyor buradan sudi yönetimini kınıyorum. Çünkü bu mukaddes beldelerin yalnız bir islam ülkesinin malı olmadığını
tüm islam aleminin ortak değeri olduğunu bu anlamda mekke ve medine'nin müslüman ülkelerin oluşturduğu ortak bir heyet tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum.
1987 yılında Bilali habeşi Ra. ilk ezanı okuduğu Ebu kubeys tepesine yapılan kıralın sarayını ve yine Ecyad kalesi tarafına yapılan Zem Zem tavır gibi ikiz kullelerin mekkenin ve Kabemizin kalbine saplanan birer hançer olarak görüyor, suudi yönetiminin tüm islam aleminin tepkisini çeken bu yapıların gereğinin yapılarak kabe ve mekkenin tarihine yakışacak şekilde yapılmasını temenni ediyor bu tür yapıların kabenin uzağına yapılmasını kabemizin azametinin korunmasını
diliyorum. (ecdadımız Osmanlı kabe etrafına yaptığı gölgelikleri (revakları) kabeye hürmeten ondan yüksek yapmamıştır.)
Bu alttaki resim 1980'li yıllara aid. internetten aldığım bu beş resimde kabenin eski hali ve görünen düz hat şeklindeki yer Safa ve Merve tepelerinin olduğu say mahalli. Say mahallinin solundaki yer safa tepesi olup hemen yanında ise ubu kubeys tepesi ve onun üzerine yapılan o yıllardaki inşaa halindeki kralın saryı. Biraz ötesinde ise bu gün yerinde zem-zem tavır denilen beton ucubesi iki otel kullesi bulunan ecyad kalesi görülüyor. Safa ve merve tepelerinin bulunduğu mahal o günler araç trafiğine açık olup, onun tam arka tarafına yapılan kabenin genişletilen kısmı o zamanlar daha yoktu., say mallinin sağındaki yer ise merve tepesidir, Mekke ve kabeyi yğış sonrasında sular altında görüyorsunuz bu gün alt yapı tamamlandığı için bu gibi durumlarla karışalılmamakta.(Mekkeyi o yıllarda aslına en yakın şeklinde gördüğüm için kendimi şanslı hissediyorum Allah'a hamdolsun.)
kabenin kesit planı,
kabenin tamir geçirdiği zamanın birinde,
safa ve merve tepelerinin olduğu kısmın dışarıdan sel bastığı zaman ki görüntüsü,
sel bastığında Kabenin içi ,
Aşağıdaki resimde Kabenin bu günkü son şekli , üç kubbeli görülen kısım genişletilmiş olan kabenin eklentisi
Aşağıdaki videoda ecdadımızın yaptığı revaklar (kabenin etrafını çevreleyen ve sıralı kubbeleri olan gölgelikler) ve hemen arkasında suud yönetiminin yaptığı üç katlı kabe eklenti binaları. Kabenin üst katından yapılan bu çekimde kabe etrafını çevreleyen büyük otel komplekslerini ve zem-zem tavır denilen ikiz otel kuleleri görülüyor.
zem-zem tavır denilen beton yığını,
aşağıdaki videoda ise say mahallinin genişletilmesini, kralın sarayı ve daha yani hizmete giren zem-zem tavır kulelerini görüyor bu binaların kabeye yakışıp yakışmadığını takdirlerinize bırakıyorum.,
Otele yerleştiten sonra eşim ve yine gurubumuzdan bir kaç kişiyle umrenin tavaf ve sayını yapmak üzere kabeye gittik. Safa ve merve arasında bulunan babüs-selam kapısı say mahallindeki genişletme inşaatı nedeniyle kapalı olduğu için diğer diğer kapılardan birinden içeriye girdik ve kabeyi ilk gördüğümz zaman duamızı yaptık.
say mahallindeki meydanda bulunan peygamber efendimizin dopduğu evin yerine yapılan ve bu gün kütüphane olarak kullanılan bina
(Bu resim Dİy.Yay.Alınmıştır)
Yapının gece görünüşü,
saryın duvarı,
Başka açıdan say inşaatı,
ve kabeye girince zem-zem depolalrından zem-zem içerek tavafa başlamak üzere Rüknü yemani (yemen köşesi) hizasına geldik ve istilam (selam vermek) yaparak sonraki köşede bulunan hacerül esved köşesine gelene kadar niyetimizi yaptık,
bu resmin kabe kapısının solundaki köşe hacerül esved'in bulunduğu köşe olup onuda istilam ederek tavafa başlamış olduk. Eğer imkan olması durumunda gerek rüknü yemani ve gerekse hacerül esvedi öpmek sünnet olmakla beraber genelde çok izdiham olduğu için ve diğer müslümanlara eziyet vermek haram olduğundan sünneti eda etmek için haram işlenmeyeceğinden sedace elleri avuç içi kabeye bakacak şekilde üç sefer - bismillahi Allhu Eber- demek suretiyle istilam etmek ve sonra avuç içini öpmekle aynı hacerül svedi öpmüş gibi sevabını alınacağından öyle yaparak tavafımıza başladık,
kabe kapısı, Kabe kapısı ile hacerül esved arasın Mültezem denirki burada kabe kapısına el yüz sürerek dua etmek çok müstehaptır,
ve kabeye girince zem-zem depolalrından zem-zem içerek tavafa başlamak üzere Rüknü yemani (yemen köşesi) hizasına geldik ve istilam (selam vermek) yaparak sonraki köşede bulunan hacerül esved köşesine gelene kadar niyetimizi yaptık,
(Önceki yılllarda makamı ibrahimin tarafından merdivenlerle zem-zem kuyusuna inlip içme imkanı vardı. Bu giriş tavafa engel olduğu için giriş kapatıldığından yalnız zem-zem doldurulan ve soğutulan depolardan içme imkanınız var...Yukarıdaki resimde o yıllarda zem zem kuyularına inen merdivenler görülüyor..)
bu resmin kabe kapısının solundaki köşe hacerül esved'in bulunduğu köşe olup onuda istilam ederek tavafa başlamış olduk. Eğer imkan olması durumunda gerek rüknü yemani ve gerekse hacerül esvedi öpmek sünnet olmakla beraber genelde çok izdiham olduğu için ve diğer müslümanlara eziyet vermek haram olduğundan sünneti eda etmek için haram işlenmeyeceğinden sedace elleri avuç içi kabeye bakacak şekilde üç sefer - bismillahi Allhu Eber- demek suretiyle istilam etmek ve sonra avuç içini öpmekle aynı hacerül svedi öpmüş gibi sevabını alınacağından öyle yaparak tavafımıza başladık,
kabe kapısı, Kabe kapısı ile hacerül esved arasın Mültezem denirki burada kabe kapısına el yüz sürerek dua etmek çok müstehaptır,
kabenin genel görünüşü,
Kabe kapısı ve biraz önde görülen Makamı ibrahim. (İbrahim aleyhisselamın kabeyi yaparken iskele olarak kulllandığı taş.),
Kabe kapısı ve biraz önde görülen Makamı ibrahim. (İbrahim aleyhisselamın kabeyi yaparken iskele olarak kulllandığı taş.),
Makamı İbramimin yakından görünüşü
KAbenin altın oluğu ve hemen altındaki kabenin içinden sayılan hatim denilen mahal olup altın oluğun solundaki köşe rüknü ıraki (ırak köşesi) sağındaki rüknü şami (Şam köşesi),
Hatim'in tam karşıdan görünüşü,
Hatm'in rüknü Şami tarafından gürünüşü, en sağdaki köşe ise rüknü Yemani
Hacerül esvedden başlayıp yine hacerül esved hizasına gelince bir tur dönme gerçekleşmiş oluyor ve her bir tur dönmenin adı şavft olup yedi şavft bir tavaf oluyor. KabeyiTavaf yapmak, namaz kılmak oruç tutumak gibi kuvvetli hatta onlardan daha efdal bir ibadettir. Kabeye oturup bakmak, Yüce Allahı tefekkür etmek bile bir ibadettir,
KAbenin altın oluğu ve hemen altındaki kabenin içinden sayılan hatim denilen mahal olup altın oluğun solundaki köşe rüknü ıraki (ırak köşesi) sağındaki rüknü şami (Şam köşesi),
Hatim'in tam karşıdan görünüşü,
Hatm'in rüknü Şami tarafından gürünüşü, en sağdaki köşe ise rüknü Yemani
Hacerül esvedden başlayıp yine hacerül esved hizasına gelince bir tur dönme gerçekleşmiş oluyor ve her bir tur dönmenin adı şavft olup yedi şavft bir tavaf oluyor. KabeyiTavaf yapmak, namaz kılmak oruç tutumak gibi kuvvetli hatta onlardan daha efdal bir ibadettir. Kabeye oturup bakmak, Yüce Allahı tefekkür etmek bile bir ibadettir,
Yedi şavft yaparak tavafımızı bitirdik. Her tavaftan sonra araya Makamı İbrahimi alarak iki Rekat Tavaf namazı kılmak gerektiğinden tavaf namazımızı kılıp yine zem-zem içerek umrenin sayını yapmak üzere say mahalline gittik.
(Temettü Haccına niyet edenler önce umre tavafı ve umre sayını yaptıktan sonra traş olarak ihramdan çıkarlar.)
(Temettü Haccına niyet edenler önce umre tavafı ve umre sayını yaptıktan sonra traş olarak ihramdan çıkarlar.)
1 yorum:
Allah kabul etsin.
Yorum Gönder